Sıradan Yaşamımdan Düşünceler
Sadece özgür olmak istedim. Sonra büyüdüm ve özgürlüğün yalnızca kelimeden ibaret olduğunu öğrendim. İnsanların yurt dışına çıkıp "Hey! Biz geziyoruz çünkü özgürüz!" diye bağırıp fotoğraflar paylaştıkları bu vebalı çağda özgürlüğün saçmalıktan ibaret olduğunu düşünüyorum. Özgürlüğü sadece para karşılığı alınan bilet ile ülkeye izinli (Pasaport-Vize) alınıp girdikten sonra özgür olduğuna inanan zavallılar gibi görünmekten korkuyorum.
Hala aynıyım. Yalnızca eleştiriyorum ve hayatımı değiştirecek hiçbir adım atmıyorum. Üniversite denen o akımın peşinden gittim. Hani o yüzyıllar önce kurulan ve eğitim yuvası olarak tanıtılan kurum. Oysa uzaktan yakından alakası olmayan bomboş bir yer. Herkesi aynı kefeye koyup birde yetmezmiş gibi sonunda diploma denen saçmalığı bir başarı olarak sunmaları ah! Ama hayatım hep böyleydi. Yalnızca düşündüm hiç harekete geçmedim. Ne dayatılıyorsa onları seçip hayatımı kabullendim. Mutluluğun aylık kazançla eş tutulduğu bir zamanda yaşadığımız için dayatılıyor tüm bu saçmalıklar bana ve bende sorgulamadan kabulleniyorum. Kaçmanın yolunu bulamıyorum bu bunaltıcı düşüncelerin içinde boğuluyorum. Müzik ve Kitaplar ilaç gibi gelse de geçici etkiler yaratıyor ruhumda.Adım adım köleliğe doğru sürükleniyorum.
Kendimi kandırıyorum.Beyaz bir gömlek , siyah şık bir pantolon ve kendine güvenen bir beyaz yakalıya dönüşeceğim bir gün. Arabam ve evim olduğu için dünyanın en zor işlerini başarmış gibi göğsümü gere gere dolaşacağım. Benden altta bulunan meslektaşlarımı küçümseyip yaşamıma devam edeceğim. Yılda yalnızca 12 gün bahşedilen! bu mucizevi günleri gezerek taçlandıracağım. Sonrada sıradan bir yaşam sürdüğüm için sahte mutluluklar peşinde bir ömürlük hakkımı heba edeceğim. Ne olacaktı ya ? Bir yönetmen çıkıp;
-"Hey sen! Farklı ve yetenekli olan genç! Evet,evet sen! Aradığım aktör senin ruhunda yatıyor genç adam gel buraya!" diyecek hali yoktu maalesef mucizelerden uzak olan yaşadığım yerde.
Olmak istediğim tek yer hayallerimde mevcut kılınıyor ve bu hayallerin sonucunda ise hep hüsran ve mutsuzluk kalıyor ellerimde.
Daha çocukken rahatlığın bu hayatta elde edilebilecek en güzel gaye olduğunu söylerlerdi.Rahatlık benim sonum oldu. Hayallerimi yıkan sebeplerin başında geldi.Hep hayal edip düşündüm.Ama rahatlık hep yanımda olduğu için başka hiçbir şeye ihtiyacım yokmuş gibi bugünlere geldim.Rahatlığın aslında ne kadar zararlı bir alışkanlık olduğunu çok sonralardan anladım. Mesleğimi bile "Rahatlık" sebebiyle seçtim. Geç de olsa öğrendim sonumu getiren kelimeyi.
Yorumlar
Yorum Gönder